Uzmandan öğrenci ve velilere uyarılar!

Üniversite tercih sonuçlarının açıklanması ve kayıtların başlamasından sonraki süreç ile ilgili Psikolog Nur Sena As' tan hem ailelere hem de öğrencilere öneri ve uyarılarda bulundu.

2022-2023 YKS sınavlarının açıklamasından sonra başlayan üniversite kayıt süreçleri ile ilgili yaşanan zorlu süreçte öğrenci ve velilerin nasıl davranması, konuşması, hareket etmesi gerektiğine dair önemli açıklamalarda bulunan Psikolog  Nur Sena As, sınavları hayatımızın odak noktasına koymamamız gerektiğini vurguladı.

Bazı ailelerin çocuklarına karşı yanlış davrandığını, kıyaslama yaptığını ve bilinçli bir şekilde hareket etmediğine dikkat çeken  Nur Sena As “Öğrenci hiç kimse beni beğenmiyor, annen babam tarafından sevilmiyorum duygusuna kapılır. İlerde çocuklarda kekeme gibi rahatsızlıkların ortaya çıkabilir” diye konuştu.

Urfa Değişim mikrofonlarına konuşan  Nur Sena As, sınavda başarısız olan, üniversiteyi kazan ve istedikleri bölümlere yerleşemeyen öğrencilere ve ailelere bu zorlu süreç hakkında tavsiyeler yaptı. Ailelerin, sınavlarda başarısız olan öğrencilerin üstlerine gitmemelerini ve kıyaslama yapmamalarını söyledi.

MESLEĞİNİZİ SEVEREK YAPTIĞINIZDA HAYATA BAKIŞINIZ GÜZELLEŞİR

Üniversiteyi kazanan öğrencilerin nasıl bir yol izlemeleri gerektiğine değinen Nur Sena As, “Öncelikle zorlu bir sürece atlattık, sınavda başarı gösteren öğrenciler için yeni bir zorlu süreç başlıyor. Kazananlar tebrik ediyorum kazanamayanlar ise sabırlı olmasını istiyorum. Çünkü kazanamayan öğrenciler bu süreci bir yıl daha yaşayacaklar. Yanlış tercih yapanlar ise bu yıl bölümünü sevemediler ise, bir baksınlar yapabiliyorlar mı? gittiği zaman orada mutlu olabilecekler mi? derslerden keyif alabiliyorlar mı? konusunda mutlaka kendilerini denesinler. Eğer keyif alamıyorlarsa okula gitmede zorluk yaşıyorlarsa tekrar sınava hazırlanıp tercihleri ona göre yapabilirler. Sevdiğiniz bölümlere gidin çünkü bir ömür boyu bu iş yapacaksınız. Mesleğinizi, işinizi severek yaptığınızda hayata bakış açınızda o derece de güzelleşir” dedi.

SINAVLARA GİRMEK İÇİN YARATILMADINIZ

Sınav döneminde ve sonraki süreçte öğrencilerin başarısız olduğu zamanlarda ailelerin ve öğrencilerin hayata sadece sınavlar üzerinden bakılmamasını söyleyerek şunları söyledi:

 “Diyelim ki kişi sınavda başarısız oldu. Tabii ki bu başarısızlık kime göre neye göre bu da ayrıca tartışılacak bir konudur. Biz bu başarısızlığı kişi hedefine ulaşamadı diyebiliriz. Eminim ki bir yıl boyunca çok çalıştık çok emek verdik ama işte üniversite sınavında başarılı olamadığımızda hayal kırıklığı olabilir. Bazı aileler bu durumlarda öğrencilere çok fazla baskı yapıyor. Benim bu ailelere tavsiyem lütfen çocuklarınıza baskı yapmayın, çocuğunuzu biraz rahat bırakın.

Yani serbest alan oluşturmalarına izin verelim. Kişinin sınava nasıl baktığı da çok önemli. Çünkü bazı öğrenciler sınavı kazanamadığında, üniversiteyi gidemediğinde, ben hiçbir işe yaramam ve işe yaramaz bir insan olurum. Ailemin beklentilerini karşılayamadım, hocalarımın hayal kırıklığına uğramasına neden oldum. Öbür arkadaşlarım gidecek bu yıl gezecekler üniversitelerini okuyacaklar ama ben evde kalacağım hiçbir şey yapamayacağım yine test çözmeye devam edeceğim psikolojisine girebiliyorlar. Hayata sadece ders üzerinden odaklı olmayın çünkü siz bir insansınız sınava girmek için yaratılmadınız. “

“EVE GİTTİĞİNİZDE HEMEN ODANIZA GİDİP DERS ÇALIŞMAYIN YA DA HEMEN UYUMAYIN"

Sınavlara hazırlık süreçlerinde öğrencilerin ders çalışma yöntemleri konusunda bilgi veren  Nur Sena As, “Kişi öncelikle kendi potansiyelinin farkına varmalı. Ben dershanede mi mutluyum? özel derste mi mutluyum? etüt de mi mutluyum? yoksa evde mi daha fazla motivasyonla mı çalışıyorum gibi soruları önce kendisine sorması lazım. Ona göre bir çalışma programı belirlesin.

Tabii bu çalışmaların aralarına da aralıklı olarak etkinlikler koysun. Bu sevdiği bir kurs olabilir müzik de olabilir. Bunu etkinlikleri haftada bir sürekli tekrar olarak yapsın ve bu etkinlikler sizi derslerden alıkoymaz, uzaklaştırmaz. Bu tür çalışmalar ve etkinlikler sizin daha çok motivasyonunuzu arttıracaktır. Eve gittiğinizde hemen odanıza gidip ders çalışmayın ya da hemen uyumayın. Biraz ailenizle vakit geçirin gününüzü nasıl geçtiğini ailenizi anlatın. Burada ailelerde çok büyük iş düşüyor. Çocuklarınızla konuşup gün içinde yaşadıklarını anlatmasını isteyen ve ona çözüm Önerlerinde bulunun” açıklamalarında bulundu.

KIYASLAMA YAPILDIĞI ZAMAN KİŞİ KENDİSİNİ YETERSİZ HİSSEDER

Öğrenciler sınavlarda başarısız olduğunda, ailelerin hiçbir şekilde kıyaslama yapmamalarını ve kıyaslama yapıldığında çocukların ailesinden uzaklaştığını dile getiren As, “Öğrenci başarısız olduğu zaman aileler hiçbir şekilde kıyaslama yapmaması lazım. Çünkü kıyas beraberinde kıskançlık duygusunu da getirir ve bu durum arkadaşlarıyla arasındaki olan ilişkileri olumsuz olmasına neden olur. Kıyaslama yapıldığı zaman kişi kendisini yetersiz hisseder. Beni hiç kimse beğenmiyor, annen babam tarafından sevilmiyorum duygusuna kapılır.

 Bu tür durumlarda öğrenci kendisini yıpratarak daha fazla ders çalışır. Sonrasında sınav kaygısı ortaya çıkar. Sınav kaygısı çıkan çocuklardan başarısızlık daha fazla olur ya da tamamen çocuk ders çalışmayı bırakabilir. Kıyas yerine hedef belirleyip aile ve çocuk bu hedefe ulaşmada ortak yol izleyebilirler. Aile kıyaslama yaptığı zaman çocuk aileden kopar ve bir aileden kopan bir çocuğu geri döndürmek çok zordur. Çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırmayın, kıyaslandırma yapmayın. Çünkü kıyaslama yapılan çocuklarda özgüvensizlik duygusu ortaya çıkar ve kekeme gibi sorunlara neden olabilir. Çocuk sizi nasıl başka anne babalarla kıyaslamıyorsa sizler de çocuklarınızı başka çocuklarla kıyaslamayın” dedi.

Hem ailelere hem öğrencilere tavsiyeler veren Psikolog Sena Nur As sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

“Üniversiteyi kazandığınızda üniversitenin tadını çıkartın sadece ders odaklı olmayın zamanınızı doğru dolu geçirin. Hem ders çalışma hem de sosyal aktiviteyi dengeleyin çünkü lisedeki dersler var üniversitedeki dersler aynı değil üniversitede ki dersler daha zorlayıcı. Ve bu süreçte aileler her zaman her yerde çocuklarına güvenmeli, destek vermeli ve yanındayım mesajı vermeli. Bunları yaptığında öğrenci ailesiyle olan bağları güçlenir ve hata yapma olasılığı azalır.”