Nostaljinin adresi bu kez taş mağaralar

Tarihi ile turizmi ile her kesime hitap eden Şanlıurfa ziyaretçilerine de nostaljinin kapılarını açarak onları tarihle karşılıyor.

Özellikle son dönemlerde şehrin kalabalık görüntüsünden kurtulmak isteyen Urfalılar ve Urfa’ya gelen yerli yabancı turistler kendilerini taş mağaralarda buluyor. Nostaljinin aşka buluştuğu taş mağaralar 7’den 70’e her kesime hitap ediyor. 

Tamamen doğal bir ortam isteyenlerin listelerinde ilk sıralarda olan taş mağaralar, içindeki nostaljik eşyalarla göz kamaştırıyor. Urfa Değişim mikrofonlarına konuşanlar böylesi tarihi alanlarda geçmişe döndüklerini söyleyerek derin ah çekiyorlar.

Şanlıurfa’da bulunan 2500 yıllık antik mağara birçok faaliyet amaçlı kullanıldıktan sonra gelen ziyaretçilerini tarih yolculuğuna çıkarıyor.  İçerisinde bulunan tüm eski malzemeler teker teker toplanılıp mağaranın her köşesine dekoratif amaçlı olarak asılıyor.

“BURADA OTURANLAR BİR DAHA GELMEK İSTİYOR”

Taş mağara işletmecisi Mustafa Yüzübeyaz’ın nostaljiye olan merakından sonra böyle bir yeri işletip insanları tarihe yolculuk etmeye davet ettiğini anlatan Abdurrahman Işık “Buraya gelen misafirlerin daha kapıdan çıkmadan tekrar gelip oturmak istemesi aslında onların tarihe ne kadar dönmek istediklerinin kanıtı oluyor.” dedi.

“ÇOK SAYIDA TARİHİ EŞYAMIZ BULUNUYOR”

Daha sonra sözlerine şu şekilde devam eden Işık: “Burada gördüğünüz eşyalardan kimisi arkadaşlarımız tarafından bize yurt dışından geliyor. Mağara içerisinde asılı olan 3 metre 10 santim olan yılan derisi Fransa’dan bize geldi. 1880 yılındaki fotoğraf makinası bizde bulunuyor, 650 yıllık ayak sistemiyle çalışan piyanomuz burada bulunuyor bu ve buna benzer daha nice tarih kokan ürünümüz bu mağaramızda yer alıyor.” diyerek ekledi.

“URFA HAR YÖNÜYLE MUAZZAM”

Kırşehir’den geldiğini söyleyen Tuğba Demir Şanlıurfa’nın bu tarz nostaljik yerlerini beğendiğini özellikle kahvesini beğendiği için ikinci kez geldiğini anlatarak şunları söyledi: “Urfa gerçekten her yönüyle muazzam bir yer ve ben buradan gitmek istemiyorum. İnsanların samimiyeti, ev sahipliği gerçekten çok ilgimi çekti.” şeklinde konuştu.

“HER GÜN GÖRMEME RAĞMEN BU TARİHE DOYAMIYORUM”

Tarihe dönmek istediğini anlatan Abdurrahman Çelik: “Ben Urfalı olmama rağmen buraya her gelişimde sanki uzak diyarlardan gelmiş de tarih, memleket hasreti çekiyormuşum gibi oluyorum. Burası gerçekten çok farklı bir atmosfer, bu ve buna benzer birçok yer Urfa’nın kalbi diyebilirim. Buraya bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine geldim ve artık kendimi hep burada buldum. Burayı tercih etmemdeki amaç kendimi o tarihi dokunun içinde hissediyorum” İfadelerini kullandı.

“BÖYLE TARİH KOKAN BİR ŞEHİRDE YAŞAMAK İSTERİM”

Özellikle Urfa’nın tarihi değerleri ve geniş kültürel mirası için ikinci kez geldiğini aktaran Nafiye Yalçınkaya: “Burası çok güzel bir memleket tam yaşanılacak bir yer. Burada dışarda kalırsanız Urfalılar sizi dışarda asla bırakmaz belki de Urfalıların bu misafirperverliği bizi çekti. Buranın atmosferi gerçekten çok güzel. Biz küçük şehirlerden geldiğimiz için burası bize cazip geliyor. Tarih kokuyor özellikle bu mağaralarına bayılıyorum.” dedi.