Eğitimde kent olarak neden son sıralardayız?

Şanlıurfa hem kitap oranında hem eğitim sırasında Türkiye sıralamasında son sıralarda yer alıyor. Konuyla ilgili röportaj yaptığımız vatandaşlar durumu ekonomik sıkıntılara ve ailelerin eğitimsiz olmasına bağladı. Kimisi eğitimde aile baskısını yetersiz bulurken kimisi ise baskının yüksek olduğunu kaydetti.

Türkiye genelinde kitap okuma oranı ile son sıralarda yer alan Şanlıurfa aynı zamanda eğitim başarısı ile son sıralarda kalıyor. Eğitimin artması için yeni okul sayıları artış gösterse de birçok yerde halen okul eksikliği gözüküyor. Urfa Değişim mikrofonlarına konuşan vatandaşlar eğitimdeki başarısızlığı ekonomik sıkıntılara bağladı. Özellikle işsizliğin had safhada olduğu kentte gençlerin kendisini derse veremediğini söyleyen vatandaşlar, çoğu gencin ilkokul sıralarında iken mevsimlik tarım işçisi olarak dışarıya gittiği ve eğitimden mahrum kaldığını ifade ettiler. Kimi vatandaşlar ise eğitimdeki başarısızlığı aile baskının az ya da çok olmasına bağladı.

AİLE EĞİTİMSİZLİĞİNDEN KAYNAKLANIYOR

“Aile eğitimsiz olduğu sürece aile içinde çeşitli soru işaretleri oluyor” diyen Yusuf Gazoğlu, “Oğlum okuyup adam olmayacak bir yere varamaz düşüncesi hakimdir. Urfa geçim olarak sıkıntılı illerden biri, öğrenci okula 10 lira 15 lira götürerek bir yere varamaz.  bir kitap olmuş 30-40 lira, çocuk 2 gün yemek yemeyecek mi kitabı almak.

Yani eğitimsizlik olduğu sürece nasıl desem size aile baskı yapmadı mı oğlunun üstüne o çocuk kitap okumaz. Şimdi benim ailem bana baskı yapmasa gidip dışarıda onu da yaparım bunu da yaparım. Milletle gezerim hiç dersime bakmam. Yani ailenin baskısı da önemli. Öğrenciye bir şeyleri sevdirecek eğlenceli tarafını bulup öyle sevindirmesi lazım.
 
BENİM OĞLUM BİR YERE VARAMAZ DÜŞÜNCESİ VAR

Bu genellikle aile eğitimsizliğinden kaynaklanıyor. Şimdi kimi aile var parası var diye benim oğlum okusa olur okumasa ’da olur diyor. Kimi ailede var benim oğlum bir yere varamaz ben o kadar para harcayamam ama oğlum bir yere varmadıktan sonra hayatı mahvolacak gibisinden değişik cümleler kurarak çocuğu eğitim hayatından ediyorlar.  Son sırada olmasının sebepleri de yazın olsun okul bitsin hemen ben oğlumu götüreyim mevsimlik işçisi olarak çalıştırayım.

Kitap okumada aile baskısı olmadığı sürece öğrenci serbest bırakılınca her yerlere gidebilir. Yani şimdi aile baskı yapmadıktan sonra okulda da her şey sınava bağlı olduktan sonra her şey bir sınav notundan ibaret olduktan sonra bu öğrenci kitap okusa ne okumasa ne?” dedi.

MADDİ DURUM NEDENİYLE SIKINTI VAR

Urfalıların mevsimlik tarım işçisi olarak dışarıya gittiğini belirten İbrahim Halil Zaman, “Şanlıurfa’da insanlar mevsimlik işçi olarak genellikle dışarıya gidip geliyor. Maddi durum nedeniyle sıkıntı var aileler okutamıyor. Ailelerden de kaynaklanıyor, bu kız çocukları mesela genç yaşlarda evleniyor her türlü sıkıntılar var. Kitap okumada da dediğim gibi aile sıkıntılarından dolayı aileler çok üstlerine düşüyorlar mesela gençleri biraz serbest bırakmaları lazım” ifadelerini kullandı.   

“EĞİTİM AİLEDEN GELEN BİR ŞEY”

Enes kaçar ise “Eğitimde son sırada olmasının sebebi gençlerimizin farklı yönlere gitmesi ya da gençlerimizin okul hayatının bitirilmesi diyebilirim. Farklı sektörlerde yer almasının sebebi onu çevresi ve ailesi de etkiliyor ama tutunacak bir dalı kalmamış ya da farklı bir para kazanma amacıyla çıkan insanlarda var. Eğitim aileden gelen bir şey, aile çocuğun üstüne düşmezse onu başıboş bırakırsa eğitemez.

Öğrenci geliyor tıpı kazanıyor neden bizim Urfa da çıkmasın ki? Urfa’mızda sanayiye gitsin buraya gitsin yazık. Yani gençlerimiz hep orda burada kafe sektörlerinde çalışan gençlerimiz iş bulmak için günlük 20 TL için hiçbir şey gelmiyor. 5 tane ekmek bile gelmiyor. 20 liraya çalışan çocuklarımız insanlarımız var.  Arkadaşlarımız var, yani durum vahim. Ben Milli Eğitim Bakanımıza güveniyorum. Bu sektör içerisinde çocuklarımızı alıp okullara alıp yönlendirmesini istiyorum. Okullarda daha iyi bir gelecek için plan ve program çerçevesinde çalışırsa eğer güze bir geleceğimizi düşünüyorum.

Kitap okumak yerine başka bir şeyle uğraşarak kitabı bırakıyorlar ama kitaba sarılsalar kişilikte kazandırır dilde kazandırır.  Üslupta kazandırır ama insanlar farkında değiller.  Mesela günde 1 sayfa kitap okuyarak kelime haznesi geliştirebilir ama bunu yapmıyorlar.”