Başak: Sendikalı olmak işçinin yasal hakkıdır

Disk Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkan Vekili,Doğu ve Güneydoğu Bölge temsilcisi Mehmet Ali Başak, Şanlıurfa başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu bölgesinde çalışan işçilerin temel sorunlarını ve sendikal hakları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde tekstil işçilerinin sorunlarına değinen Disk Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkan Vekili, Doğu ve Güneydoğu Bölge temsilcisi Mehmet Ali Başak, “İşçilerimizin haklarını korumakla mükellef olsakta işverenin bize karşı olan algısı asla iş bozmak yâda üretimi durdurmak olmasın, aksine biz Disk tekstil işçileri sendikası olarak, bu bölgede daha fazla üretim alanların oluşması için her türlü desteği vermekteyiz. İşverenin üretimini sürdürebilmesinin yanı sıra birde işçi üyelerimizin refah içinde çalışmalarını ve tüm yasal haklarını korumak birinci görevimizdir” dedi.

Sendikalı olmak yasal bir hak olduğunu söyleyen Sendika Başkanı Mehmet Ali Başak, “Sendikalı olmanın anayasal hakları içinde, İşçiler sendikalı olduğu takdirde kendilerini iyi bir anayasal güvence altına alırlar ve bunların avantajları toplu sözleşmeden doğan hakları ele alacak olursak bu hakların içinde, sosyal kazanımları içinde ikramiyesi, yakacak, erzak ve çalıştığı fazla mesai saatlerin karşılığını adaletli bir şekilde alacaktır. Tabi en önemlisieğer bunları kazanmak istiyorsa mücadeleci bir şekilde ve birlik beraberlik içinde olarak kazanmaları kaçınılmaz oluyor. Biz üyelerimize bu güvencelerin hepsini sağlıyoruz bu konuda işçilerin yapacağı tek şey sendikalı bir şekilde örgütlenmeleri olacaktır” ifadelerini kullandı.

SENDİKANIN AMACI İŞÇİNİN HAKKINI SAVUNARAK, ÜRETİMİN DE DEVAMINI SAĞLAMAK”
Başak, “İşveren sendikayı kolay kolay kabul etmediği ortadadırancak işçi yasal haklarını kullanırsa o zaman işverenlere karşı mücadelesini verirler. Nasıl bir anlamda olur, bu anayasal iki tarafın anayasal hakkı ve itiraz hakları var. Kanuni haklarını kullanarak mücadele veriyor ve sonuç verilmediği takdirde işçiler,sendika ile birlikte işverene karşı mücadele vermeye başvurmaları gerekir. Başlatılan bir mücadele ile müzakereler sonucunda işverene karşı olmadığını bilin diyor. Barışçıl ve müzakereci bir yöntemle sorunları çözmek içinde, toplu sözleşmeye doğru bir kazanım elde edebilmesi sonrası barışçılbir anlayışla arasındaki uzlaşma sağlanır. Kesinlikle ne işçinin nede işverenin algısı şu yönde olmamalıdır. Yasaları çiğnemek yok vurdu kırdı yok, zorlama yok, baskı yok, yapılan her işlem hukuki bir boyut içerisinde, yasal haklar içerisinde, adım adım resmi prosedürler çerçevesinde kuralına göre işleniyor. Sendika olarak eğer işçi anayasal hakkı kullanıyorsa, sendika iyi oluyorsa işçinin de amacı şu değildir. Ben iş yerini farklı bir şekilde tahrik ederek şunu yapayım bunu yapayım anlamında değil,  anayasal haklarıyla ve sendikanın amacı işçinin hakkını savunarak üretime daha fazla üretime katkı sunmak ve ileri derecedeüretimin genişleyip büyümesini ve devamını sağlamak.”

İŞÇİ İŞVERENLERE KARŞI HER ZAMAN HAZIRLIKLI OLMALIDIR”
“Tabi şöyle bir durum da söz konusu olabiliyor” diyerek sözlerini sürdüren Başak, “İşveren sendikayı kabul etmeyip işçiyi işten çıkarttığında işçinin buna karşı savunmaya geçmesi için ne yapabilir bunun birinci aşaması İşveren eğer işçinin sendikalhaklarına saygı duymadığı takdirde ve işçiye baskı mobbing uyguluyor, iş gücünü artırarak işçiyi işinden ederek işten çıkarmaya başvurabilir. Bu durumunda kişinin yasal hakkı saklıdır. tabii ki mahkeme yoluyla sendikal tazminat davası açarak işçi mücadelesini verir. Ancak işçi işletme içerisindeyken işverenin tavrına göre kendi mücadele alanını o şekilde belirlemelidir ki işverenlere karşı her zaman hazırlıklı olmalıdır. Bir anlık bir refleksle işçi işinden edilebiliyor. işçinin bu konuda sendikalı olmasından kaynaklı olarak son derece dikkat etmesi gerekir. Sendikalı olmak anayasal bir haktır bu hem işçi için hem işveren içindir. 118. Maddede anayasal haklar ortadadır her iki taraf içinde kanuni haklar saklıdır bu madde içinde ve bu hakları kullanmak işçinin en doğal hakkıdır.

“İŞÇİ YASAL HAKLARDAN HABERDAR DEĞİL”
Doğu ve Güneydoğu‘daki tekstil işçilerinsorunları gerçekten ciddi oranda artmıştır; bu bölgenin yaşadığı temel sorunları genel olarak ele alacak olursak,birincisi sorun ekonomik, ikinci sorun ise iş yerinde iş güvenliği, çalışma koşulları iyileştirilmemesi, zorunlu mesailer dışında fazla mesailer ve mesailerin karşılığınıkayıt dışı veriliyor olması,  bunlar işçinin en sık karşılaştığı sorunlardır. Bu bölgenin diğer bir sorunu da işçinin kanunun kendisine sağladığı yasal haklardan haberdar olmaması ve iş kaybetme korkusu yaşamları. Bu algıları kaldırmak için iş güvenlerini sağlamak için her zaman işçimizin yanında ve sonuna kadar mücadelesinde kendileriyle beraberiz.

“AMACIMIZ HUZURLU, GÜVENLİ BİR İŞ ORTAMINDA ÇALIŞARAK ÜRETMEK”
Güneydoğu’da sıkıntıları çözüme ulaştırmak için bizler bu bölgede çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.Son olarak söyleyeceğim şey şu işçiler haklarını korumak istiyorsa sendikalı olmaları en büyük kazanımları olacaktır. Bunun en iyi sonucu da toplu iş sözleşmelerin yapılmasıdır. Bizim temel amacımız bireysel olarak hiçbir zaman işçi işverene karşı, ya da sermaye karşı olmak değil, birlik beraberliğin sağlanması, huzurlu güvenli bir iş ortamında çalışarak üreterek verimli kazanımların sağlanması birinci amacımız ve hedefimizdir” diyerek sözlerine son verdi.